REKLAM

Paylaş:
RSS 1.0     RSS 2.0

Toplam bakislar: 3031 - Toplam yanitlar: 1

GONDEREN: Almira on 01/06/2010 03:27:51


“Bu yedi ölümcül günah, insanlığı yıkıma uğratır: zahmetsiz servet, bilinçsiz haz, karaktersiz bilgi, ahlaksız ticaret, insaniyetsiz bilim, özverisiz inanç, ilkesiz siyaset.”
Mahatma Gandhi






Hindistan’ın “bapu”su, yani babası sayılan Mahatma Gandhi prensip insanıydı ve “Benim mesajım yaşamımdır!” diye nitelediği mücadeleci ömrü, hep insaf ve şeref doğrultusunda, belirli kriterler çerçevesinde geçmişti. Hayatından çıkardığı derslerden birisi de insanlığın sonuna sebep olacak yedi ölümcül günahtı. Bizi uyararak tarif ettiği bu günahlar, onun felsefesinin ve sıkı sıkıya bağlandığı prensiplerinin hatlarını çiziyor.

Zahmetsiz Servet

İnsan eninde sonunda hak ettiğini elde eder. Kolay yoldan servet ve şöhret elde etmeye çalışan insanlar, vergi ödemekten, fedakârlık gerektiren durumlarda paylaşmaktan ve aldıklarının karşılığını hakkıyla verme sorumluluğundan kaçınırlar. Hâlbuki zahmetin olduğu yerde rahmet, hareketin olduğu yerde bereket vardır. Bunun bilincinde olan prensipli insanlar, bu sosyal günahtan uzak durmaya çalışır, gelirlerinin alın teriyle kazanılmış ve helal olmasına dikkat ederler.

Bilinçsiz Haz

Şuursuzca elde edilen zevklerin sonu pişmanlıktır. Olgunlaşmamış, bencil, hırslı ve doyumsuz kişiler, sorumsuzca kendi nefsini tatmin etmek, gününü geçici zevklerle geçirmek ve sürekli haz peşinde koşmakla uğraşırlar. Sonuçlarını düşünmeden elde ettikleri zevkler, bu tür kişilerin bireysel hayatlarını karartmakla kalmıyor, ailevi ve sosyal yaşamlarını da etkiliyor. Prensipli insanlar doğru ile yanlışın, zevkli veya zevksiz gibi ölçütlerle belirlenemeyeceğinin farkında olarak yaşar, sorumluluk ve insaf çemberi dâhilinde eğlenirler.

Karaktersiz Bilgi

Günümüz dünyasında bilgi muazzam bir güçtür. Bilgiye sahip olup da yetişmiş, gelişmiş, güçlü bir karaktere sahip olmayan ve bu bilgilerini kötü emelleri doğrultusunda kullanan nice insanlar vardır. Bu olgu, aslında bir gerçeği ortaya seriyor: bilim ve terbiye, eğitim ve öğretim birbirinden ayrılmamalı. Birey, bilgi ile birlikte, ahlak ve edep anlayışının verildiği bir sistem dâhilinde yetiştirilirse, insanlara faydalı olabilir.

Ahlaksız Ticaret

Ticaret, tıpkı arkadaşlık gibi saygı, dürüstlük ve güven temelinde oluşur. Dürüst davranmayan tüccar ve işadamı, güvenilir olmaktan ziyade, üçkâğıtçı, sahtekâr, yalancı gibi sıfatlarla ünlenir, böylece gelecekte yapabileceği potansiyel kazançlarından mahrum kalır. “Kazandır ve kazan” anlayışı ve ticaret ahlakına uygun iş yapan dürüst ve prensipli insanlar ise yalan söylemez, birlikte çalıştığı insanları anlayışla karşılar, yaptığı anlaşmalara sadık kalır ve her zaman kazanır.

İnsaniyetsiz Bilim

Bilimin varlık sebebi insanların huzuru ve refahıdır. Bilimsel çalışmalar yapan kimseler, insanlık ve vicdan anlayışından yoksun oldukları sürece, ellerindeki hizmet aracı insanlığın hezimetini doğurur. Bilimsel ve teknolojik gelişmelere rağmen, insanoğlunun hâlâ ruhsal ve sosyal problemlerle uğraşmakta olması bunun açık bir göstergesidir. Prensip sahibi bir insan, bilimi insanlığa faydalı olmak amacıyla inceler, öğrenir ve hayata tatbik eder.

Özverisiz İnanç

Özverisiz olmakla birlikte bir inanca sarılabiliriz, ama onu içtenlikle yaşayamayız. İnancını bir maske veya klişe olarak taşıyan birisi, onun inceliğine, yüceliğine ve gerçekliğine erememiş demektir. Dini, fikri, siyasi veya kurumsal bazda, inandığı şeyler uğrunda yaşayıp özveride bulunmayanlar asla başarıya ulaşamazlar. İnançlarında samimi ve sadık kimseler, bunun bilincinde olarak hep ihlâs ve gayret çizgisinde ilerlemeye çalışırlar.

İlkesiz Siyaset

Siyasetin tiyatroculuk ve dolandırıcılıkla özdeşleştirildiği günümüzde prensipli, yani güvenilir yöneticilere ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü ilkelerin olmadığı yerde doğru ile yanlışın, doğu ile batının, ak ile karanın varlığından söz edilemez. “Yönetici, halkın hizmetkârıdır” anlayışına sahip dürüst idarecilerin ilkeleri, halka, vatana, dünyaya hayırlı olmak çerçevesinde şekillenir. Bu tür yöneticiler, idareci olmaktan ziyade halkın birer lideri olurlar; isimleri milletin kalbine ve tarihine şerefle yazılır.

Sonuç:

Prensipler Başarıya Götürür

Yüce insanların yaşam prensipleri, kenardan bakan bizlere çok idealistçe gelebilir, ama yaşamlarında elde ettikleri somut sonuçlar, onların ne derecede realist olduklarını gösterir. Başarılarla dolu örnek bir yaşam, Mahatma Gandhi’nin altını çizdiği “zahmet, şuur, karakter, ahlak, insaniyet, özveri ve ilkeler” sayesinde sürdürülebilir.





GONDEREN: stroyy on 01/06/2010 09:31:07


Aslında Mahatma Gandhi hakkında  pek fazla bir bilgim yok ama çok hoş bir iki yazısını okumuştum  Türk Kurtuluş Savaşı'nı desteklemiş ve Atatürk'ün fikirlerinin 3. dünya ülkeleri için yol gösterici olduğunu söylemiş Hayatı boyunca şiddete karşı çıkmış. Her zaman bağımsız, Hindu ve Müslümanların birlikte yaşadığı bir Hindistan hayal etmiş. Ancak Hindu ve Müslümanların Hindistan ve Pakistan şeklinde ayrılmasına engel olamamış
30 ocak 1948 tarihinde bir suikaste kurban gitmiş…birkaç yazıları çok hoşuma gitmişti

 "söylediklerinize dikkat edin düşüncelere dönüşür...
düşüncelerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür...
duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür...
davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınıza dönüşür...

alışkanlıklarınıza dikkat edin değerlerinize dönüşür...
değerlerinize dikkat edin karakterinize dönüşür...
karakterinize dikkat edin kaderinize dönüşür..."

TANRIM!

Güçlülerin yüzüne gerçeği söylemek için ve zayıfların alkışını ve sevgisini kazanmak için ve yalan söylememek için bana yardım et.

Eğer bana para verirsen mutluluğumu alma ve eğer bana güçler verirsen muhakeme yeteneğimi çıkarma.

Eğer başarı verirsen alçak gönüllüğü çıkarma.

Eğer bana alçak gönüllüğü verirsen saygınlığımı çıkarma.

Görünenin diğer yüzünü tanımama yardım et.

Benim düşüncelerime katılmıyor diye bana karşı olanları hainlikle suçlayarak onların karşısında suçlu duruma düşmeme izin verme.

Kendimi sever gibi diğerlerini de sevmeyi ve diğerlerini yargılıyormuş gibi kendimi de yargılamayı öğret bana.

Başarılı olduğum zaman sarhoşluğuma izin verme. Nede başarısız olursam umutsuzluğa düşmeme.

Daha ziyade başarısızlığı başarının öncesindeki bir deneme olduğunu hatırlamamı sağla.

Hoşgörünün ,güçlerin en büyüğü olduğunu Ve intikam arzusunun zayıflığın ilk görünüşü olduğunu öğret bana .

Eğer paradan yoksun bırakırsan bana umudu bırak.

Ve eğer beni başarıdan yoksun bırakırsan, Başarısızlığı yenebilmek için irade gücünü bırak bana .

Eğer beni sağlık bağışından yoksun bırakırsan , inancın lütfünübana bırak.

Eğer insanlara zarar verirsem , özür dileme gücünü ver bana .

Ve eğer insanlar bana zarar verirse affetme ve merhamet gücünü ver bana .

Tanrım ! Eğer ben seni unutursam sen beni unutma .

paylaşımın için teşekkürler almira.. 

 

Back To Top
05/01/2025



*** SanalKahve.com 2008-2023 ***